Mutlaka izlenmesi Gereken Güney Kore Filmleri

Günümüzde popülerliğini koruyan K-pop’un yanı sıra boş vaktinizi geçirmek için Güney Kore Filmlerine de göz atabilirsiniz. Bu yazıda izlediğim filmlerden bahsetmek istiyorum. Filmlerde sevdiğim ve sevmediğim kısımlar elbette var, umarım izlerken iyi vakit geçirirsiniz. İlk olarak Netflix Türkiye Top 10 Listesinde ilk 4. sırada yer alan “Bogotá: Kayıp Şehir”den başlamak istiyorum.

Bogotá: Kayıp Şehir (2025)

Başrolde: Song Joong-ki (Guk-hee)

Mekân: Bogota, Kolombiya

Tür: Suç, Gerilim, Dram

     Bu Güney Kore yapımı filmi, 1990'larda Kolombiya'nın başkenti Bogota'da geçen bir suç, gerilim ve dram türündeki Güney Kore yapımı bir filmdir. Eğer bu türden hoşlanıyorsanız mutlaka izlemenizi öneririm. Kim Seong-Je nin yönetmenliğini yaptığı bu filmin başrolünde - çoğumuzun ‘Vincenzo’ dizisinden bildiği - Song Joong-ki, Lee Hee-joon ve Kwon Hae-hyo oynuyor. Film genel olarak son çare olarak Kolombiya’ya göç etmiş umutsuz Koreli insanları ele alıyor. Yani Film Güney Kore’de geçmiyor. Filmi altyazılı olarak izleyenler için konuşmalar çoğunlukla Korece ancak İspanyolca konuşulan sahneler de bulunuyor. 

Filmin baş karakteri Guk-hee 19 yaşında ailesiyle Bogotá’ya göç ediyor ve ilk sahnede iş aramalarıyla başlıyor. Guk-hee’nin başta amacı biraz para kazanıp tekrar Güney Kore’ye dönmek olsa da süreç içinde tanıştığı insanlar fikrini değiştiriyor. 

   Bogota filminin ana konusu sınıf mücadelesi, hayatta kalma savaşı ve göçmenlerin karşılaştığı zorluklar olsa da bana göre verdiği ana mesaj farklı. 

Film’deki Etkileyici Sahneler (Bu bölüm spoiler içerebilir!)

1. "Dünyadaki tüm varlıklar karmalarına göre altı alemi döner durur..."

Bu sahnede Çavuş Park, Guk-hee’ye Budist öğretisinden bahsediyor. Budizm’de Altı Alemin (육도 윤회)  olduğundan bahsediyor ve onun şuan 1. bölgede olduğunu kendisinin 6. bölgede - zenginlerin bölgesinde- olduğunu söylüyor. Bu sözlerden sonra Guk-hee nin amacının ve karakterinin değişmeye başladığını görüyoruz. Ekonomik sınıf farklılığının değişebilir olduğunu fark ettiği an.

2. "Guk-hee neden böylesin? Altıncı bölgeye tırmanmam gerek amca."

Filmdeki bu diyalog Çavuş Park ve Guk-hee arasında geçen olayların kırılma noktası olacak bir sahneden. Guk-hee’nin artık karar verdiğini ve sınıf atlama arzusunu doğrudan anlatıyor. Guk-hee’nin amacı, daha iyi bir yaşam sürmek ve sistemi aşarak zenginlerin dünyasına ulaşmak. 

3. "Babandan da farklısın, buradaki Korelilerden de ama sen fazla farklısın. Sürüden ayrılanı kurt kapar."

Son olarak, filmin son sahnesindeki bu replik bana göre filmin ana mesajı. Film’de Çavuş Park’a ve diğerlerine ihanet edip, daha fazlasını arzulayan Guk-hee sonunda yalnız kalıyor. 6. Bölgeye ulaşıp ulaşmadığını filmin sonunda göremiyoruz ancak ulaşsa da buna başarı diyebilir miyiz film bize bunu sorgulatıyor. 

Sonuç olarak film bence farklı bir atmosferde geçtiği için izlenebilir. Film’de çoğu sahnede çıkarılacak dersler var. Ancak filmde sevmediğim kısım finalin belirsiz bitmesi. Sonu olmayan bir sondu bana göre, çoğu şey bizim hayal gücümüze bırakıldı. Bu filmi izlemeye karar verirseniz pişman olmazsınız. 

Tanrılarla Birlikte İki Dünya (Along with the Gods: Two Worlds)

Tanrılarla Birlikte İki Dünya (2017)

Başrolde: Jung-woo Ha (Gang-rim)

Tür: Dram, Fantastik, Bilim-Kurgu, Macera, Aksiyon

    Genel olarak “ Tanrılarla Birlikte İki Dünya” filmi insanların öldükten sonra 7 farklı cehennemde yargılanıp, suçsuz bulunduklarında yeniden canlanma hakkına kavuştuklarını konu alan fantastik, aksiyon, macera ve dram türündeki Güney Kore yapımı bir filmdir. Eğer gerçeklik dışı ama aynı zamanda gerçek hayatı sorgulatan filmlerden hoşlanıyorsanız mutlaka izlemenizi öneririm. Kim Yong-hwa nın yönetmenliğini yaptığı bu filmin başrolünde Jung-woo Ha, Kim Hyang-gi, Tae-hyun Cha  ve Ju Ji-hoon oynuyor. Film 2 kısımdan oluşuyor, ama 3. bir devam filminin geleceği söylentileri olsa da henüz vizyonda yok. 

Filmin 1. kısmı bir çocuğu kurtarırken ölen bir itfaiyecinin üç tane ölüm meleği tarafından öbür dünyayaya götürülmesiyle başlıyor. Daha sonrasında itfaiyeci (Ja-hong) erdem abidesi olarak sırasıyla; cinayet, tembellik, yalan, adaletsizlik, şiddet, ihanet ve saygısızlık cehennemlerinde yargılanmak üzere üç gardiyanla yola çıkıyor.  Her bir cehennemde aksiyon ve maceranın yanı sıra,  hayat hakkında birçok çıkarılabilecek dersleri de görüyoruz. 

   Tanrılarla Birlikte filminin filminin ana konusu aslında birden fazla diyebiliriz. Karakterlerin film boyunca yaşadığı her macerada önemli mesajlar var. İki Dünya filminde gerçekten içten gelerek af dileyebilme konusu ön plana çıkıyor. Bunu filmin sonlarına doğru söylenen bir replikle vurgulamak istiyorum:

"Bütün insanlar hayatları süresince günahlar işlerler ama çok azı, af dilemek için  gereken gerçek cesareti toplayabilir. Ve onların sadece birkaçı gerçekten affedilecek kadar şanslı olur."

Tanrılarla Birlikte: Son 49 Gün (Along with the Gods: The Last 49 Days)

Amerikan aksiyon filmlerini aratmayan, Güney Kore yapımı film Tanrılarla Birlikte: İki Dünya filminin devamı “Son 49 Gün” olarak vizyona girmişti. Oyuncu kadrosu aynı ve  neredeyse tüm aksiyon filmlerinin başrol oyuncusu ünlü aktör Ma Dong-Seok da oyuncular arasında. İkinci devam filmi şu sözlerle etkileyici bir başlangıç yapıyor: 

“Neden gözyaşı döküyorsun? Kederden mi? Yoksa haksızlığa uğramış mı hissediyorsun?”

Filmin kurgusuna göre; abideler, ya hayatlatını adaletli ve merhametli şekilde yaşamış olan ya da kendileri için belirlenen zamandan önce sebebini bilmeden ölen kişilerdir. İlk filmdeki üç ölüm meleğinin yeniden canlanabilmesi için son bir erdem abidesini savunup suçsuzluğunu kanıtlamaları gerekiyor. Soo-hong da ikinci gruba dahil olduğu için bir abide sayılıyor. Bu yüzden Gang-rim, onu farklı cehennemlerde savunurken, Deo-choon ve Won-mak başka bir ruhu almak için dünyaya iniyor ve geçmiş hayatlarıyla ilgili yeni şeyler öğreniyorlar. Tüm bunları tamamlamak için yalnızca 49 günleri var.

İkinci filmde beni en çok Seongju karakterinin şu sözleri etkiledi :

“Kimsenin doğasında kötülük yoktur. Sadece kötü durumlar vardır, o kadar. “

Ne kadar elimizde olmadan günah işlesek de her zaman içimizdeki iyiliği korumalıyız. Kötü durumlar gelip geçicidir. Af dilemekten korkmadığımız sürece, merhametle ödüllendirileceğimizi öğütleyen bir filmdi. Hem fantastik hem de aksiyon dolu bir filmde bu kadar derin anlamlar bulacağımızı tahmin edemezdik. Koreliler yine yapacağını yapmış. Her dakikasından keyif alınacak bir film.

Umarım izleme fırsatı bulup beğenirsiniz. ????

                                                                                                                                      Yorumcu yazar : Gamze Yılmaz

 

 

 

Gülay Demirbağ 10.03.2025 21:13:51

Bu filmi izleyip beğenmeyecek yoktur sanırım, kesinlikle harika bir filmdi...

Yorum yazın

E-Posta Adresiniz Paylaşılmayacaktır işaretli alanlar zorunludur *